Kaşık, sofralarımızın ilk ve en önemli gereçlerinden olmuştur. Kaşığın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar kaşığın kökenini tarih öncesi devirlere kadar götürmekte, buna örnek olarakta İsviçre'nin Göller bölgesindeki buluntuları göstermektedir.
Orhun yazıtlarında "kaşık" sözcüğü "kamiç" olarak geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında kaleme aldığı Türkçenin bilinen en eski sözlüğü Divani Lügatit Türk adlı eserde de yine "kaşık" sözcüğü için "kamıç" kullanılmıştır.
İlk olarak pişmiş topraktan yapıldığı anlaşılan kaşığın üretiminde, erken dönemlerde; kemik, fildişi, bağa, sedef gibi sert ve organik malzemelerden yararlanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, ahlat, kızılçık, karakurt, kuka, abanoz gibi ağaçlar ve demir, bakır, pirinç, gümüş ve altın gibi metaller de kullanılmıştır.
Kaşık, sofralarımızın ilk ve en önemli gereçlerinden olmuştur. Kaşığın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar kaşığın kökenini tarih öncesi devirlere kadar götürmekte, buna örnek olarakta İsviçre'nin Göller bölgesindeki buluntuları göstermektedir.
Orhun yazıtlarında "kaşık" sözcüğü "kamiç" olarak geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında kaleme aldığı Türkçenin bilinen en eski sözlüğü Divani Lügatit Türk adlı eserde de yine "kaşık" sözcüğü için "kamıç" kullanılmıştır.
İlk olarak pişmiş topraktan yapıldığı anlaşılan kaşığın üretiminde, erken dönemlerde; kemik, fildişi, bağa, sedef gibi sert ve organik malzemelerden yararlanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, ahlat, kızılçık, karakurt, kuka, abanoz gibi ağaçlar ve demir, bakır, pirinç, gümüş ve altın gibi metaller de kullanılmıştır.
Kaşık, sofralarımızın ilk ve en önemli gereçlerinden olmuştur. Kaşığın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar kaşığın kökenini tarih öncesi devirlere kadar götürmekte, buna örnek olarakta İsviçre'nin Göller bölgesindeki buluntuları göstermektedir.
Orhun yazıtlarında "kaşık" sözcüğü "kamiç" olarak geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında kaleme aldığı Türkçenin bilinen en eski sözlüğü Divani Lügatit Türk adlı eserde de yine "kaşık" sözcüğü için "kamıç" kullanılmıştır.
İlk olarak pişmiş topraktan yapıldığı anlaşılan kaşığın üretiminde, erken dönemlerde; kemik, fildişi, bağa, sedef gibi sert ve organik malzemelerden yararlanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, ahlat, kızılçık, karakurt, kuka, abanoz gibi ağaçlar ve demir, bakır, pirinç, gümüş ve altın gibi metaller de kullanılmıştır.
Kaşık, sofralarımızın ilk ve en önemli gereçlerinden olmuştur. Kaşığın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar kaşığın kökenini tarih öncesi devirlere kadar götürmekte, buna örnek olarakta İsviçre'nin Göller bölgesindeki buluntuları göstermektedir.
Orhun yazıtlarında "kaşık" sözcüğü "kamiç" olarak geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında kaleme aldığı Türkçenin bilinen en eski sözlüğü Divani Lügatit Türk adlı eserde de yine "kaşık" sözcüğü için "kamıç" kullanılmıştır.
İlk olarak pişmiş topraktan yapıldığı anlaşılan kaşığın üretiminde, erken dönemlerde; kemik, fildişi, bağa, sedef gibi sert ve organik malzemelerden yararlanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, ahlat, kızılçık, karakurt, kuka, abanoz gibi ağaçlar ve demir, bakır, pirinç, gümüş ve altın gibi metaller de kullanılmıştır.
Kaşık, sofralarımızın ilk ve en önemli gereçlerinden olmuştur. Kaşığın ilk olarak nerede ve ne zaman ortaya çıktığı hakkında kesin bir bilgi yoktur. Bazı kaynaklar kaşığın kökenini tarih öncesi devirlere kadar götürmekte, buna örnek olarakta İsviçre'nin Göller bölgesindeki buluntuları göstermektedir.
Orhun yazıtlarında "kaşık" sözcüğü "kamiç" olarak geçmektedir. Kaşgarlı Mahmut'un 1072-1074 yılları arasında kaleme aldığı Türkçenin bilinen en eski sözlüğü Divani Lügatit Türk adlı eserde de yine "kaşık" sözcüğü için "kamıç" kullanılmıştır.
İlk olarak pişmiş topraktan yapıldığı anlaşılan kaşığın üretiminde, erken dönemlerde; kemik, fildişi, bağa, sedef gibi sert ve organik malzemelerden yararlanılmıştır. Daha sonraki yüzyıllarda şimşir, ardıç, gürgen, meşe, armut, karaağaç, ahlat, kızılçık, karakurt, kuka, abanoz gibi ağaçlar ve demir, bakır, pirinç, gümüş ve altın gibi metaller de kullanılmıştır.
Ahşap bastonlar tamamen el oyması olup, yakma tekniği ile renklendirilmiştir.
Ahşap bastonlar tamamen el oyması olup, yakma tekniği ile renklendirilmiştir.
Ahşap bastonlar tamamen el oyması olup, yakma tekniği ile renklendirilmiştir.